
Kahve kültürünün hızla yayılması, ev dışında tüketilen kahve ve kahve bazlı içeceklerin kullanımında eşi benzeri görülmemiş bir artışa neden oldu. Tüketicilerin hız ve pratiklik talebiyle kahve dükkanları dünya çapında hızla çoğalırken, tek kullanımlık kâğıt kahve bardaklarının kullanımı da büyük ölçüde arttı. Günümüzde yıllık küresel tüketimin 118 milyar adet olduğu tahmin ediliyor ve bu sayının 2025 yılına kadar 294 milyara ulaşması bekleniyor (iMarc 2020). Günlük tüketimde lider konumda bulunan Amerika Birleşik Devletleri, günde 136 milyon bardak kullanıyor. Onu Çin, Rusya, Almanya, Birleşik Krallık ve Avustralya takip ediyor (Ma 2018).

Tek Kullanımlık Kahve Bardaklarının Yarattığı Sorun
Tek kullanımlık kahve bardakları genellikle geri dönüştürülebilir veya çevre dostu olarak pazarlanıyor olsa da, gerçek durum oldukça farklı. Çoğu kâğıt kahve bardağı, iç kısmındaki polietilen (PE) kaplama sayesinde sıvıya dayanıklılık kazandırıyor, kahvenin aromasını koruyor ve bardağın bütünlüğünü sağlıyor. Ancak, bu plastik kaplama, geri dönüşümü zorlaştırıyor. Küresel çapta geri dönüşüm oranlarını artırmaya yönelik girişimlere rağmen, kullanılmış kahve bardaklarının %1’den azı geri dönüştürülüyor. Bunun başlıca nedenleri:
- Geri dönüşüm sistemlerinin tutarsız ve yetersiz olması,
- Kâğıt kahve bardaklarının kağıt ve plastik karışımı oldukları için geri dönüştürülemez olduklarına dair yanlış algı,
- Geri dönüşüm tesislerinin gıda atıklarıyla kirlenmiş atıkları işleyememesi.
Sonuç olarak, tek kullanımlık kahve bardaklarının çoğu çöplüklere gidiyor ve 20 yıldan uzun sürede parçalanıyor, karasal ve denizel kirliliğin büyük bir kaynağı hâline geliyor (Rodden 2018).